- borç olarak
- adv. as a loan, on loan
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
konsolide borç — is., cu, ekon. Kısa vadeli olarak planlanıp daha sonra orta veya uzun vadeli duruma çevrilen borç … Çağatay Osmanlı Sözlük
İDANETEN — Borç olarak, ödünç olarak, idane suretiyle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ARE — Borç olarak alınan veya verilen şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SÜFTECE — (C.: Süfâtic) İçi kovuk boş cisim. * Bir yerden bir yere armağan olarak gönderilen şey. * Yol korkusundan emin olmak için tâcirlere borç olarak verilen para … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAKRUZ — (Karz. dan) Ödünç verilmiş. İkraz edilmiş. Borç olarak verilmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTAKRAZAT — (Müstakraz. C.) (Karz. dan) Borç olarak alınmış paralar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'TİKAB — Veresiye vermeme. Bir malı borç olarak satmama. Parasını almadıkça malı teslim etmeme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİKLA — Te hir etme. Sonraya bırakma. * Alıkoyma, mâni olma, engel olma. * Veresiye alma, borç olarak alma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KARZEN — Borç, ödünç olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bayram — is. 1) Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler 2) Özel olarak kutlanan gün Üzüm bayramlarının eğlencelerinde bulunmak istiyorum. H. E. Adıvar 3) mec. Sevinç, neşe Sandalda, gemide bir sevinç, bir bayram, el çırpmalar,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
garantör — sf., İng. guarantor 1) Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet) 2) is., ekon. Kredi kartlarından doğacak her türlü borç ve yükümlülükten, kart sahibi olarak sorumluluğu bulunan gerçek veya tüzel… … Çağatay Osmanlı Sözlük